EŞİK KAVRAMLARI VE LİDERLİĞİN ÖĞRENİLMESİ
BLOG-5 Yönetim ve liderliğin öğrenilmesi -3
EŞİK KAVRAMLARI VE LİDERLİĞİN ÖĞRENİLMESİ
Prof. Dr. Ali Balcı
Giriş
Hawkins ve Edwards ( 2015 ), yönetim ve liderliğin öğrenme ve öğretimini, Yip and Raelin’in (2012, in Hawkins ve Edwards, 2015), eşik kavramlarının liderlik pratiğini öğretme ile ilişkisinin tartışıldığı makalesi ile iki İngiliz İş Yönetimi Liderlik Eğitimi Programındaki (EK-1) deneyimlerinden hareketle belirsizlik, kuşku, bunalım gibi kavramlara dayandırmışlardır. Zira örneğin bir eşikte şüphe deneyimi, öğrenme ve yapma süreçlerinde merkezi bir iş bileşenidir. Bu bağlamda “şüphe” ile karşılaşmanın, onunla yüzleşmenin öğrenmeyi anlamanın merkezinde yer aldığı öne sürülebilir. Eşikte (threshold) ya da sınırda (liminality) olma Turner (1979, 1987) tarafından, farklı bir varoluş aşamasının eşiğindeki bireylerin durumunu karakterize eden bir kavram olarak ifade edilmektedir. Kavram antropolojik kökenlidir; karnavallar, haclar, geçit törenleri veya normatif unsurların yer aldığı kabile ritüellerinin, varsayımlar, ilişkiler ve geleneksel uygulamaların askıya (paranteze) alınmasını ifade eder. Bu sebeple eşik (liminal) anlar 'zamanın içinde ve dışındaki anlar' olarak bir bireyi bir varlık durumundan diğerine taşıyan bir geçiş durumunu ifade eder (Turner, 1969; Van Gennep, 1960). Eşikte olma, antropologlar tarafından ayinlerin, kabile kültürleri ve ritüellerin anlamlarını ve işlevini incelemek için kullanılmıştır. Van Gennep (1960), bireylerin eşik benzeri bir ritüel deneyimine aşağıdaki gibi üç aşamada giriştiklerini öne sürmektedir:
Ayrılma (Separation). Bireylerin sembolik olarak (ve bazen de ritüel, fiziksel olarak) sosyal yapıdaki önceki rollerinden ve ilgili sosyal bağlar ve sözleşmelerden ayrılmasıdır Bu ayrılma fenomelojik araştırmadaki paranteze almaya benzerlik göstermektedir. Bu ayrılma fiziksel ayrılmanın ötesinde örneğin düğünler veya vaftiz törenleri gibi birçok ritüelde, eşikteki aile tarafından çevrili olmadan ayrılma olabilir. Ayrılmanın, ayrıca liderlikle, liderlerin genellikle belli bir mesafeden çerçevelendiğini (fiziksel, sembolik veya sanal) göstermesi bakımından ilişkisinin olduğu görülür. Zira Grint (2010) de liderliği, takipçilerden bir şekilde ayrılmış kutsallık olarak tanımlar.
Sınırda olma (threshld, liminal) bir geçiş durumudur. Turner'e göre eşik (1969, 80) "kültürel olarak bir önceki veya gelecek durumun özelliklerinden birkaçına sahip olan bir diyardır, burada eşik sahibi yolcu konumundaki sınırda olandır.
Yeniden birleşme (reincorporation ). Geçişin (transition) genellikle törensel bir şekilde tamamlandığı yeniden birleşme durumu. Bunu yaşayan birey- özne, açıkça tanımlanmış roller ve yükümlülüklerle istikrarlı, genellikle daha yüksek bir statü kimliğine kavuşur; başkalarıyla ilişki içinde ve kültürel olarak uyumlu davranır.
Liderliği Öğrenmede Belirsizlik; Kuşku Canavarı
Kutsalla olan bağlantılarına rağmen, sınırda bir yerde yaşamanın tehlikeleri vardır. Bu tehlikeler önceki kimliklerin çözüldüğü ve yenilerinin oluşmaya başladığı - tanımlanamaz olanla bağlantılı- tehlikeler veya tutarsızlıklardır. Sınırda yaşama bir ölçüde kaos eşiğine benzemektedir. Bu eşik ne tam denge ne de tam kaotiktir. Bu çerçevede eşik boşluklarını işgal edenlerin sembolik 'canavarlar' ile karşılaşmaları muhtemeldir. Canavarla karşılaşmak – ve muhtemelen bazen evcilleştirmek, ustalaşmak veya üstesinden gelmek - eşiğin aşıldığını ve geçişin yeni bir var olma haline dönüştüğünü gösterir. Bu canavarlara birçok kültürel ortamda tanık olunabilir.
Canavarlar "bilinmez, bulanık ve bunalım " zamanlarda ortaya çıkma eğilimindedir; belirsizlik ve 'ayrımların bulanıklığı' ile bağlantılıdır. Liderlik öğrencileri de işgal ettikleri eşik boşluğunun belirsizliği ve tutarsızlığı nedeniyle öğrenmeleri sırasında genellikle sembolik canavarlarla karşılaşırlar. Sınırsızlığı deneyimleyen liderlik öğrencileri, liderlik kavramını anlama biçimleriyle ilgili olarak, kendi liderlik uygulamaları ve dünyanın neyin 'doğru', 'yanlış', 'iyi' ve 'kötü' olarak görme yetenekleriyle ilgili bir 'farklılık bulanıklığı' yaşarlar. Kısaca sınırda öğrencilerinin yaşadığı şüphe canavarı, liderliğin birçok yönünün deneyimlenmesine olanak sağlayabilir.
Kuşku canavarının pek çok kökeni olabilir ve bu canavar pek çok kılığa girebilir. Canavarla olan bazı karşılaşmalarda bu canavar diğerlerinden daha değerli ve dönüştürücü olabilir. Örneğin bir öğrenci eleştirel düşünmenin gerçekte ne olduğu ya da bir düşünceyi neyin temsil ettiği konusunda şüphe içinde olabilir. Bununla birlikte, şüphe, sadece yeni teoriler veya yeni bilginin nerede olduğu hakkında bir anlayış eksikliği değildir; onun ötesinde, ne derecede doğru olduğu ile de ilgili olabilir. Sınırsal uzayların ev sahipleri olarak eğitimcilerin, genellikle sadece karmaşıklıkla değil, aynı zamanda onunla uzlaşmak için mücadele eden endişeli öğrencilerle karşılaşması her zaman olasıdır. Zira yönetimi düşünmek veya "bir yönetim bilim insanı gibi düşünebilmek", liminal geçiş yaşayan öğrenciler için önemli bir güçlüktür.
Antropolojik eşik perspektifinden
eşik kavramları, bu nedenle, öğrencilerin liderlik çalışmalarında
karşılaştıkları şüphe canavarlarıyla boğuşmalarına yardımcı kaynaklar olarak
düşünülebilir. Meyer ve Land (2003) ve
Wright ve Gilmore’ye (2012) göre eşik kavramları, öğrencilerin sınırı başarıyla
geçmelerini ve bir yönetim bilim insanı
gibi düşünmeyi öğrenmelerini sağlayabilirler. Meyer ve Land'e (2005)
göre eşik kavramları, öğrencilerin 'takılıp kaldığı', ancak bir kez
kavrandığında yeni bilgilere erişmelerine imkan anlayışlardır. Bu nedenle bu
kavramlarda öğrencilerin öğrenmede takılıp kalması söz konusudur.
Meyer ve Land’a (2005) göre eşik kavramlarının sahip olduğu beş özellik şöyledir: (1). Dönüştürücü potansiyele sahiptirler: Perspektif dönüşümüne diğer bir deyişle deneyimleri kavramsallaştırmanın, meydan okumanın ve bütünleştirmenin yeni yolları ve varsayımlarını öğrenmeye imkan verirler . Bu nedenle, bir kez öğrenildiğinde, eşik kavramları dönüştürücü bir etkiye sahiptirler. (2). Bütünleştiricidirler: Öğrencilerin öğrenme materyalindeki kalıpları belirlemelerine ve önceki ve yeni anlayışlar arasında bağlantı kurmalarına ve çıkarımlar üzerinde çalışmalarına yardımcı olabilirler. (3). Geri döndürülemezler: Bir kez kavrandığında, eşik kavramının unutulması pek olası değildir ve bu nedenle, herhangi bir kimlik dönüşümünün uzun süreli olması muhtemeldir. (4). Zahmet vericidirler. Rahatsız edici, sıkıntı verici, iticidirler; öğrencinin sezgisel becerileriyle orantı içinde olmayabilirler. (5). Belirli bilgi alanlarında sınırlar oluştururlar.
Yükseköğretimde
nispeten yeni bir kavram olmasına rağmen yönetimde bazı ortak eşik kavramlarının tanımlandığı
söylenebilir. Örneğin sorumlu yönetim ve refleksif uygulama,
muhasebe, ekonomi ve fırsat kavramı
gibi. Örneğin ekonomi öğrencileri için
maliyet 'bilişsel olarak zahmetli olduğu için bir eşik kavramı olarak,
yabancı, zor ve mantıksız olabilir (Korosteleva, 2010; Reimann
and Jackson, 2006; Meyer and Land (2003;
Perkins, 2006, in Hawkins, ve Edwards (
2015).
Eşik
kavramları tartışmasında liderliği, bir sınır geçişi olarak inceleme deneyimi,
öğrencinin eşik kavramlarının doğası ve işlevlerini öğrenmesinde etkili
olabildiği gibi eğitimcinin, öğrencinin
sınırdaki uçurumu-açıklığı kapatmasına
yardım etmesine katkıda bulunabilir. Bu
yazarlara göre liderlik
çalışmalarında eşik kavramları,
öğrencilere liderliği öğrenmede yardımcı değerli araçlardır. Bulanık birçok
eşik bağlamında ortak bir figür olan sembolik bir canavar ya da canavarlarla
pazarlık yapmak gerekebilir. Canavar şüphedir, genellikle öğrencilerin
kendilerini 'sıkışmış' hissetmelerine neden olur; liderlik çalışmaları ve
pratikte deneyimledikleri teorik kavramlar ve epistemolojiler gibi farklı bilgi
türlerinin geçerliliği hakkındaki belirsizliklerle karakterize edilir. Bu
canavarlar öğrencinin çeşitli yöntemleri denemesini sağlayan yeni bakış
açıları, zihniyetler ve kimliklerle ilgili sınırdaki süreçler olarak
görülebilir. Eşik kavramları, deyim yerinde ise bu süreçlerin içinden geçtiği
portallardır. Bu kavramların çeşitliliğini tartışmak çok önemlidir; çünkü
öğrencinin, çelişkili yolların varlığıyla baş etmesinde, şüphe karşısında bilme ve yapmasında etkili olabilirler. Bu bağlamda
öğrencinin şüphe canavarına aşina olmanın ötesinde sayısız teorik bakış açısının gelişimini
anlamasına ve liderlik teorileriyle ilişkilendirmesine yardımcı olabilir. Demek
ki bir eşik kavramı olarak kuşku, yaşamsal ve deneyimsel bir öğrenme süreci konumundadır. Görünen o ki liderlik yapmak, benzer canavarların
varlığını kabul etmeyi gerektirir. Şüpheyle başa çıkmak, liderlik hakkında
bilgi edinmenin merkezinde yer alır; zira liderliğin kendisi şüphe ve
belirsizlikle doludur.
Liderlik eğitimcisi ile öğrenci arasındaki ilişki, liminal sürecin bir parçasıdır ve öğrenme süreci hakkında eleştirel düşünme için bir araç olarak yardımcı olabilir; yanısıra liderlik teori ve pratiğini öğrenmeye katkıda bulunabilir. Zira eşik kavramı öğrencinin şüpheyle karşılaşmasının bir aracıdır, öğretici ve öğrenci olarak her iki tarafça müzakere edilir ve meşrulaştırılır. Bu bağlamda inceleme, sorgulama ve eleştirme gibi eşik kavramlar, hem eğitimcinin hem de öğrencinin kendisini tanımasının bir yoludur; üretken ve potansiyel olarak dönüşümsel bir öğrenmenin yaratılmasında, şüphe canavarları ile baş etmede etkili bir araçtırlar.
Eşik Kavramları Işığında Liderlik Öğrenilmesi Yaklaşımları
Ford ve Harding'in (2007) birçok liderlik gelişimine ilişkin gözlemlerinden yola çıkarak müdahalelerin organizasyonun dışında ve dolayısıyla eşik (liminal) bir alanda yapılmasının, liderlik hakkında öğrenmenin de eşikliğe dayandığını ortaya koyabilir. Bu bağlamda Meyer ve Land (2003) ile Wright ve Gilmore (2012) yönetim ve liderlik öğrenimini, öğrencilerin bir yönetici gibi düşünmeyi bilimsel teknikler ve protokoller uygulayarak öğrendikleri bir geçiş zamanı olarak tanımlarlar. Başarılı bir geçişin ardından öğrenciler yeni anlayışları mevcut varsayımlara ve deneyimlere, epistemolojilere nasıl uygulayacaklarını öğrendikçe, yeniden birleşme anlam kazanır. Wright ve Gilmore (2012) buna eşik sonrası (post-liminal) bilgi demektedirler.
Bu yazarlar kendi öğretim deneyimleri içinde, katılımcı, grup temelli alıştırmaları bu alanda tartışma ve düşünmeyi teşvik etmede etkili bulduklarını belirmişlerdir. Yazarlar ayrıca aşağıdaki alıştırmaları, potansiyel olarak akran dinamiklerini keşfetme fırsatlarını sağladıkları, küçük ölçekli deneyimsel liderlik ve takım tabanlı zorluklarla baş etmede işe yaradıkları için 'iyi uygulama' örnekleri olarak liderlik öğrenmesinde önermişlerdir:
Öğrencileri küçük gruplara ayırarak onlardan üniversite kampüsünü keşfetmelerini istemek ve kendi yaşamlarını şekillendiren disipliner veya normatif iktidar biçimlerinin örneklerini fotoğraflamalarını deneyimlemelerini istemek.
Öğrenci gruplarından modelleme yoluyla öğrenme deneyimlerinin temsillerini oluşturmalarını istemek. Öğrenciler bir lider olmanın nasıl bir şey olduğuna dair yaygın bir imaj sahibi olabilirler. Bu tür faaliyetlerin, her birinin perspektif dönüşümü ile ilgili üç yararı vardır: (1) Öğrencilere, belirli bir görevle ilgili gruplar içinde liderlik üstlenmeleri için yaşantısal bir araç sunması. Bu uygulamalar öğrencilerin kendi yaşamları üzerinde kendi liderlik uygulamaları ve başkalarının liderlik uygulamalarının düşünmeleri için fırsatlar sunabilir. (2) Eşikten (liminality) en iyi şekilde yararlanmak için tasarlanmış olmaları. (3) Son olarak, normatif süreçlerin öğretme ve öğrenme ilişkilerinde gömülü olduğunu tartışmak için bir temel sağlamaları. Bu hedeflerin her biri öğrencilerin kendilerine ve çevrelerine ilişkin algılarını değiştirme ve liderlik teorisi ve pratiği hakkında farklı düşünmelerine neden olabilir.
Wright ve Gilmore (2012) yaptıkları araştırmada öğrencilerin bakış açısına göre, liderlik eğitimcisi, eşik noktasının daimi sakini, diğer bir deyişle ev sahibidir; öğrenmeyi mümkün kılan koşulları ve desteği sağlayan ve böylece öğrencinin kendisini ve dünyayı nasıl gördüğüne dair potansiyel bir dönüşümü kolaylaştırıcı bir rol üstlenir. Bu, liderlik eğitimcisinin, dönüşümün sonucunu belirleyebileceği anlamına gelmez; öğrenme sürecindeki rolleri öğrencileri sürekli olarak yeni belirsizliklere ve öğretim hakkında düşünmek için fırsatlara maruz bırakmak olmalıdır.
Tartışma ve Sonuç
Hawkins, ve Edwards ( 2015 ) yönetim ve liderliğin öğrenilmesi ve öğretiminin bilim insanı yaklaşımıyla (scholarly approach) eşik kavramlarının öğretici ve öğrenici arasında yansıtıcı tartışılmasıyla mümkün olacağını savunmaktadırlar. Ne var ki bu yazarların eşik kavramlarını, bu kapsamda yönetim ve liderliğin öğrenilmesini görece anlaşılması zor metaforik kavramlarla açıkladıkları görülmektedir. Oysa özellikle de UK dışındaki kültür insanlarının anlaması için daha yalın bir dil kullanılabilirdi. Bu satırların yazarının anladığı ölçüde Hawkins, ve Edwards’ın yönetim ve liderliğin öğrenilmesinin eşik kavramlarıyla mümkün olacağı görüşü şöyle ifade edilebilir. Eşik özellikle de bir mesleğin öğrenilmesinde kritik aşamalar olarak belirtilebilir. Örneğin örgütsel sosyalleşme-öğrenme; meslek öncesi yaşantı, giriş, yüzleşme ve bütünleşme olarak belirtildiğinde her aşama bir eşiktir. Dolayısıyla her eşik bu yazarların metaforik olarak canavarlar olarak ifade ettikleri kuşku, belirsizlik gösterir. Her eşikte karşılaşılan güçlükler –canavarlarla bu yazarlara göre öğretici ve öğrencinin bilim insanı yaklaşımıyla kendi rollerine odaklanarak yansıtıcı tartışma ile baş edilebilir dolayısıyla liderlik öğrenilebilir.
Eşiklik kavramları, görüleceği üzere liderliğin öğrenilmesi ve öğretiminde öğrenciler arası, öğrenci ve eğitimciler arası ve öğreticiler arası ilişkilerde önemli bir bileşendir. Zira eşik kavramları öğrenci ve öğreticilerle liminal canavarlar (kuşku, belirsizlik gibi) arası ilişkilerde aracılık edebilir. İlişkilere odaklanmak, liderlik eğitimine diyalogcu bir yaklaşımı gerektirmektedir. Bu yaklaşım ilişkiseldir ve özneler arası eylemleri cesaretlendirebilir. Bu durumda öğrenme ve gelişme sürecinde eşik genişliği (spinal space) ve öğrencilerin ev sahipleri olarak kendi rolleri üzerinde yansıtıcı düşünmesi, bir ihtiyaç olarak görülebilir. Elbette diyalogcu uygulamaların güç ilişkilerindeki eşitsizlikleri ortadan kaldırdığı söylenemez; ancak her iki tarafın yani öğretici ve öğrenicilerin kendilerini ifade etmelerinde yararlı olabilir. Pek tabii ki yansıtıcı ve diyalogcu yaklaşımlar, öğrencilerin, liderlerin pratikte kuşku ve belirsizlik canavarlarıyla nasıl baş ettiklerini anlamalarına yardımcı olabilir. Bu doğrultuda tartışma, eleştirel yansıtma ve sorgulama süreçlerinin, her iki tarafın ilişkilerinde kuşku canavarını yenmesinde hayati olduğu söylenebilir. Wright ve Gilmore’in (2012) belirttiği gibi öğrencilerin öğrendikleri teoriler ile yönetim uygulamaları arasında bağlantı kurmasında, dolayısıyla öğrencilerin bir yönetim bilim insanı gibi düşünmesinde eşik kavramları yardımcı olabilir. Diğer bir deyişle öğrencilerin yönetim ve liderlik bilim insanı gibi düşünmesinde öğrenci ve öğreticilerin birlikte yansıtıcı olması kritiktir.
Katılımcı, grup temelli alıştırmalar bu alanda tartışma ve düşünmeyi teşvik etmede yardımcı olabilir. Akran dinamiklerini keşfetme fırsatları sağladıkları için 'iyi uygulama' örnekleri ve öğrenci-öğretmen ilişkileri, küçük ölçekli deneyimci liderlik ve takım tabanlı zorluklar bunlar arasındadır. Öğrencileri küçük gruplara ayırmak ve onlardan üniversite kampüsünü keşfetmelerini ve kendi yaşamlarını şekillendiren disipliner veya normatif iktidar biçimlerinin örneklerini fotoğraflanmasını istemek öğrencilerin öğrenme deneyimlerini güçlendirebilir. Öğrenci gruplarından kendi öğrenme deneyimlerinin modellemelerini istemek bir lider olmanın nasıl bir şey olduğuna dair bir kanaat oluşturabilir. Bu tür faaliyetlerin, her birinin öğrencide perspektif dönüşümü ile ilgili üç amacından söz edilebilir: (1) Alıştırmalar deneyseldir; zira öğrencilere gruplarda, belirli bir görevle ilgili liderlik üstlenmelerine imkan sağlarlar. Sonuçta, öğrencilerin kendi liderlik uygulamaları ve başkalarının liderlik uygulamaları hakkında kendi yaşamları üzerinde düşünmeleri için fırsatlara izin verirler. (2) Sınırdan en iyi şekilde yararlanmaya imkan verir; öğrencileri yeni düşünme yolları denemeye teşvik ederler. (3) Akademik bilim insanı yaklaşımı, normatif süreçlerin nasıl öğretme ve öğrenme ilişkilerinde gömülü olduğunu tartışmak için bir temel sağlar. Bu hedeflerin her biri öğrencilerin kendilerine ve çevrelerine ilişkin algılarını değiştirme ve liderlik teorisi ve pratiği hakkında farklı düşünmelerine neden olabilir. Özetle liderlik çalışmalarında eşik kavramları öğrencilere , ortak eşik bağlamlarında sembolik canavarları tartışmada değerli araçlar olarak görülmektedir.
Yansıtıcı süreçler ve araçlar yoluyla yönetim ve liderlik öğrenilmesinde eleştirel yansıtma kolaylaştırılabilir. Bu noktada yansıtmalar arasında bir ayrım yapılır. Bireysel yansıtma, bireysel gelişime (örneğin, yansıtıcı uygulayıcıya) odaklanır. Eleştirel yansıtma ise kolektif eyleme giden bir yol ve örgütsel öğrenme ve değişimin bir bileşeni olarak belirtilebilir. Eleştirel yansıtma, genelde yöneticilerin doğal olarak edindikleri bir süreç değildir; aksine formel sınıf ortamlarında veya koçluk, mentorluk ve eylemle öğrenme gibi eğitim yollarıyla öğrenilmesi veya kolaylaştırılması gerekebilir. Öğrenme kolaylaştırıcılarının, bir grubun kendi durumu ve örgütün durumunu yansıtıcı anlamasına yardımcı olmasında kullanabileceği bazı araçlardan söz edilebilir. Bunlar; hikaye anlatımı, yansıtıcı ve yansıtıcı konuşmalar, yansıtıcı metaforlar, kritik olay analizi, yansıtıcı metaforlar ve kavram haritalama vb. olarak sıralanabilir. Bu tür araçlar, deneyim bilgi ve eylem arasında aracılık ederek eleştirel düşünmeye yardımcı olabilirler (Gray, 2007).
Yararlanılan Kaynaklar
Ford J and Harding N (2007) Move over management: We are all leaders now. Management Learning 38(5),475–493.
Hawkins, B. ve Edwards, G. ( 2015 ) Managing the monsters of doubt:Liminality, threshold concepts and leadership learning. Management Learning, 46(1) 24–43
Gray, D. E. (2007). Facilitating Management Learning Developing Critical Refl ection Through Refl ective Tools. Management Learning, 38(5): 495–517
Grint K (2010) The sacred in leadership: Separation, sacrifice and silence. Organization Studies 31(1), 89–107.
Meyer JHF and Land R (2003) Threshold concepts and troublesome knowledge: Linkages to ways of thinking and practising. In: Rust C (ed.) Improving Student Learning: Theory and Practice Ten Years On. Oxford:OCSLD, 412–424.
Meyer JHF and Land R (2005) Threshold concepts and troublesome knowledge: Epistemological considerations and a conceptual framework for teaching and learning. Higher Education 49: 373–388.
Turner V (1969) The Ritual Process: Structure and Anti-Structure. London: Routledge.
Turner V (1979) Frame, flow and reflection: Ritual and drama in public liminality. Japanese Journal of
Religious Studies 6(4): 465–499.
Turner V (1987) Betwixt and between: The liminal period in rites of passage. In: Mahdi LC, Foster S and Little M (eds) Betwixt and between: Patterns of Masculine and Feminine Initiation. Chicago, IL: Open Court Publishing, 3–19.
Van Gennep A (1960) The Rites of Passage. London: Routledge.
Wright AL and Gilmore A (2012) Threshold concepts and conceptions: Student learning in introductory management courses. Journal of Management Education 36: 614–635.
EK- 1 Birleşik Krallık’ta İki Üniversitenin İş Yönetimi Bölümlerinde uygulanan liderlik öğrenilmesi modülleri
Hawkins ve Edwards ( 2015), bu yazılarına dayanak oluşturan görüşlerinin ardındaki deneyimlemelerinin, büyük ölçüde Birleşik Krallık’ta iki üniversitenin İş Yönetimi Bölümlerinde uygulanan iki lisans liderlik 'modülünün uygulanmasından elde edildiğini belirmektedirler. Bu modüller kısaca şöyle belirtilebilir. Birinci modül, liderliği bir dizi uygulama ve bir dizi bireysel, örgütsel ve toplumsal zorluğa yanıt etkileşimler olarak inceler. Üniversitedeki tüm disiplinlerden öğrencilerin lisans öğrenimlerinin ikinci veya üçüncü yılında olan yaklaşık 100 lisans öğrenci tarafından alınmaktadır. Bu modülde öğrenciden yönetim teorik bilgisi ve deneyimi aranmaz. İçerik, bir vizyon geliştirmek veya değişim yapmak gibi yeni bir zorlukla ilgili etkileşimli, katılımcı atölye çalışmaları yoluyla dağıtılır. Bu çalıştaylar, belli liderlik zorluklarına odaklanan küçük deneyimsel grup etkinliklerini içerir. Bazen de konuk konuşmacılar tarafından hızlandırılan belirli bir liderlik mücadelesi veya sınıf tartışmalarına odaklanılır. Modül öğrencilerin, liderlik teorileri ile kendilerinin sınıf etkinlikleri ve çalıştay deneyimlerini ilişkilendirmelerinin istendiği bireysel ödevlerinin değerlendirilmesini gerektirir. İkinci modül, İş Yönetimi, lisans üçüncü yılda verilen, 50 ila 90 öğrencinin kabul edildiği bir modül. Modül, bir dizi liderlik çalışmaları konularında verilen derslerin ardından bunların yazılı vaka çalışmaları ve film analizine dayalı uygulanabilirliği ve işkillendirilmesinin yapılmasını öngörür. Öğrenciler temel yönetim simülasyonlarına ve rol oynamaya dayalı bazı küçük ölçekli yaşantısal (experiential) sınamalarla uğraşırlar.
Yorumlar
Yorum Gönder